zuTb. Kajunun tarihi 16. yüzyıla kadar uzanmaktadır. O yıllarda Brezilya'da keşfedilen kaju ağaçları ile günümüzde birçok yerde yetiştirilmesi yapılan bir bitki haline gelmiştir. Genellikle ekvator iklim kuşağını seven bir bitkidir. Hindistan, günümüzde Dünya'da kaju üretiminde birinci sırada yer almaktadır. Her iklimde yetişmemesi ve her bir kaju meyvesinden sadece 1 adet kaju elde ediliyor olmasından dolayı, diğer fıstık çeşitlerine göre daha pahalı olabilmektedir. Her bir kaju tanesi tek tek kendi meyvesinden ayrılır ve kabuğu soyularak kavrulur. Tüketiciye ulaştığında kabuksuz haldedir. Ülkemizde kuruyemiş olarak tüketimi yaygın olsa da Dünya mutfağında tatlı ve yemeklerin içerisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Peki, sağlığımız için sayısız faydası olan kaju, ne kadar yenmeli? Hangi koşullarda 'kaju zehirlenmesi' durumu söz konusudur? İşte ayrıntılar… KAJUNUN KALORİSİ VE BESİN DEĞERİ Kajunun 100 gramı yaklaşık 550 kaloridir. Protein açısından çok zengin olan kuruyemişlerden biridir. Lif oranı yüksektir. Kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor gibi mineraller içerir. Çinko, potasyum ve sodyum içermektedir. Vitamin değerleri yüksektir ve C, A, E, D ve K vitaminleri içerir. B grubu vitaminlerden B12 ve B6 vitaminlerini içermektedir. Tiamin, riboflavin ve niasin bileşenlerine sahiptir. KAJUNUN FAYDALARI NELERDİR? Kajunun faydalarından biri cildinize sağladığı etkilerdir. Bakır ve antioksidan kaynağı olan kaju cildin yaşlanmasını önler ve esneklik kazanmasını sağlar. Kaju, çinko içeriği yüksek bir besindir ve bu sayede bağışıklık sisteminizin güçlenmesine yardımcı olur. Göz sağlığınızı korur. Gün içerisinde çok fazla telefon veya bilgisayar ekranına bakıyorsanız göz sağlığınızda bir takım hasarlar oluşabilir. Kaju ise gözdeki vitamin miktarını artıcı bir etki sağlar ve göz ile ilgili rahatsızlıklar yaşama riskini azaltır. İçerisindeki doymamış yağ asitleri sayesinde beyin sağlığını korur. Konsantrasyon süresini arttırır ve uzun süreli hafızayı güçlendirir. Ağız ve diş sağlığını destekler. Ağız içerisinde oluşan bakterilerin azalmasına yardımcı olur ve diş ve diş eti rahatsızlıklarını önler. İyi kolesterolün artmasını sağlayan lipoprotein içeren kaju, kötü kolesterol seviyesinin düşmesini sağlar. Kalp ve damar sağlığını koruyucu etkisiyle kalp krizi veya damar tıkanıklığı gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini azaltır. Hamilelikte kajunun faydaları da saymakla bitmiyor. Uzmanlar zengin besin değerleri ve bebeğin gelişimine sağladığı katkılardan dolayı hamilelerin düzenli olarak kaju tüketmesini tavsiye ediyor. İçerdiği yüksek orandaki magnezyum sayesinde kas ve kemik sağlığınızı destekler. Kan basıncının ve sinir fonksiyonlarının korunmasına katkı sağlayan kaju, metabolizmanın düzene girmesine de yardımcı olur. Demir içeren kuruyemişlerden olan kaju, anemi risklerini azaltmaktadır. Demir eksikliğine bağlı oluşan kansızlık ile savaşır, kansızlığı ve kansızlığın sebep olduğu yorgunluk, halsizlik gibi belirtileri azaltır. Pek çok şeye olduğu gibi kajunun cinselliğe faydaları da önem taşımaktadır. Düzenli tüketildiğinde kajunun sperm hareketliliğini arttırdığı ve cinsel enerjiyi arttırdığı gözlemlenmiştir. Kolesterol yüzünden oluşan safra kesesi taşı gibi rahatsızlıkların riskini azaltır. En önemli özelliklerinden biri de kansere karşı koruyucu olmasıdır. Zengin besin değerleri sayesinde özellikle kolon kanserine karşı vücudun direncini arttırır ve tam bir antikanserojendir. Kabak çekirdeğinin faydaları ve zararları nelerdir? Mucize yemiş kabak çekirdeği hangi hastalığa iyi gelir? KAJU NE KADAR YENMELİ? Kajunun vücut sağlığına olan sayısız faydalarını görebilmek için günde 4 tane kaju yemeniz yeterlidir. KAJUNUN ZARARLARI NELERDİR? Özellikle çocuk ve hamilelerin tüketiminde kaju alerjisi olup olmaması durumuna dikkat edilmesi önemli bir noktadır. Kaju, fıstık ve türevleri gibi alerjik bünyesi olan kişileri etkileyebilir. Uzmanlar kan şekeri üzerindeki etkilerinden dolayı diyabet hastalarının kaju tüketiminde aşırıya kaçmamasını tavsiye etmektedir. Ayrıca kan şekeri dengesi üzerindeki etkilerinden dolayı ameliyat olacak kişilerin 2-3 hafta kadar öncesinde kaju tüketmeyi bırakması önerilmektedir. İşkembenin Faydaları Ve Zararları Nelerdir? İşkembenin Kokusu Nasıl Gider? Kalorisi Ve Besin Değeri Nedir? Kabağın Faydaları Ve Zararları Nelerdir? Kabak Ne İşe Yarar, Sindirime İyi Gelir Mi? Sperm tahlili yakında geçirdiğiniz hastalıklar, tahlil verirken stresli olmanız ve benzer başka nedenlerden fazlasıyla etkilenir. Örnek vermeden önce 3-4 gün cinsel perhiz yapmamış olmanız bile sperm sayısını değiştirir. Sperm değerleri bu kadar değişken olduğu için, bozuk gelen bir sonuç bir diğerinde tamamen normale dönüşebilir. Gerçekten bozuk olduğunu kanıtlamak için en az 2 hafta aralıklarla tekrarlanmalıdır. Bir diğer husus ise, sperm tahlil kağıdındaki bütün sonuçların birlikte değerlendirilmesidir. Örneğin; sadece lökosit yüksek çıkmışsa ama diğer parametreler normalse ve bir enfeksiyon belirtisi de yoksa, bu tahlil normal kabul edilebilir. Şayet ikinci test de bozuk gelmişse, işte o zaman detaylı tetkik ve tedavi için harekete geçebilirsiniz. Sperm kalitesi çok bozuksa, bu ciddi bir testis bozukluğuna işaret eder. Burada erkeği değil de spermi tedavi etmek gerektiği için, spermi bütün yönleriyle incelemek sayısı sıklıkla yanlış yorumlanmakta. Çoğu erkek, sayı düşükse çocuk olmaz fikrine sahiptir. Oysa spermde çocuk olmasına engel teşkil eden asıl başka faktörlerin olduğu ölü ya da canlı hiç sperm hücresine rastlanmaması azoospermi olarak ifade edilir ve kısırlığın en ciddi nedenini oluşturur. Genelde doğuştan gelen genetik bozukluklardan ya da gelişimsel anomalilerden kaynaklanır. Önceden genital bölgede iltihabi bir hastalık geçirmişseniz, bu da kanallarda tıkanıklık yaparak azoospermiye yol açabilir. Fıtık ameliyatları sırasında da yanlışlıkla bu kanallar zedelenmiş sayısı normalin altında ise buna oligozoospermi diyoruz. Sperm sayı düşüklüğüne sıklıkla hareket ya da şekil bozuklukları da eşlik eder. Çevresel faktörler, çalışılan ortamdaki toksik maddeler, yaşam tarzındaki bozukluklar sperm sayısında düşüklük yapabilir. Bunlar arasında aşırı sıcakta kalınması, tarım ya da böcek ilaçlarına maruziyet, sigara, obezite, alkol bağımlılığı, hormonal ilaçlar sayılabilir. Sadece yaşam tarzında değişiklik yapmak bile eşini gebe bırakma şansını artırabilir. Unutmayın ki, sperm sayısı orta derecede düşük olan erkeklerin her zaman doğal yolla baba olma şansı vardır. Ancak sayının çok düşük olması durumunda nedene yönelik bir tedavi alınmazsa bu şans çok düşerek gebe bırakma süresini başına hareketli sperm oranının düşük olması da fazla bir anlam taşımaz. Önemli olan toplamda ne kadar hareketli spermin olduğudur. 5 milyondan az ise bu ciddi bir bozukluğa işaret eder. 15 milyonun üzeri normal demektir. Sperm şekil bozukluklarının yorumu biraz daha karışık. Sperm şeklini değerlendirirken neye bakılacağını iyi bilmek gerekir. Örneğin sperm başında akrozom dediğimiz kese tam gelişmemişse, bu spermin yumurtaya girmesi imkansız olup doğal yolla gebelik beklenmez. Fakat diğer yönleriyle sağlıklı olduğu gösterilmişse böyle spermler tüp bebekte döllenme sağlayabilir. Sperm boyun bölgesinde bir bozukluk varsa, sentriol defektlerine bağlı döllenme de gerçekleşmez. Tüp bebek başarısızlıklarının önemli bir bölümü buna bağlıdır. Orta parçasının ince olması ise, sperme enerji sağlayan mitokondri hastalıklarına işaret eder ki, böyle spermlerin çoğu fonksiyonları bozulmuş demektir. Globospermi ve küçük baş anomalileri çok daha riskli durumlardır. Sperm şekil bozuklukları genellikle genetik bir nedene bağlı olup, bazen sperm beslenmesini bozan metabolik sebepler de söz konusu olabilir. Ancak bunları ortaya çıkaracak güvenilir testler de şunu da belirtelim, sperm tahlilinde görülen normal değerler 1 yıl içerisinde eşlerini gebe bırakmış erkeklere ait belli oranlardır. Bunlar arasında çocuk sahibi olanlar da bulunur. Ya da bir yıldan fazla beklemekle de baba olunabilir. Yani sperm değerlerinin bozuk olması mutlaka çocuk olmayacak anlamına gelmez, sadece şansın düşük olduğunu gösterir. Aksine, bu değerler normal de olsa, bilemeyeceğimiz başka nedenlerden dolayı gebelik olmayabilir. Diğer yandan, sperm değerlerinin bozuk olması bir hastalık olmayıp altta yatan bir hastalığın göstergesidir. Dolayısıyla tedavide de bu hastalığı bulup ortaya çıkarmak ve onu tedavi etmek gerekir. Aksi takdirde körlemesine bir tedavi ile spermi düzeltmek boşuna zaman kaybı olacaktır. Örneğin sayı düşüklüğü kanal tıkanıklığına bağlıysa, bunu tedavi etmeli ya da varikosele bağlıysa varikosel düzeltilmeli. Bunu yapmazsak, bir düzelme sağlayamayız. Sperm bozukluklarının altında yatan diğer 3 önemli neden; DNA hasarına yol açan oksidatif stres, mitokondriyal enerji bozuklukları ve sperm hareketi ile döllenmeden sorumlu sentriol hastalıkları. Elimizde bunları ortaya çıkaracak, sperm tahlilinden başka çok güzel testler mevcut. Gerektiğinde bunlar da bu incelemeleri yapıp, tedavi aşamasına gelindiğinde yaşam tarzı düzenlemeleri, nedene yönelik ilaçlar ve ameliyat önerilir. İlk amacımız doğal yolla gebelik olmalı. Spermin düzeltilmesinde her şeyden önce sigara ve aşırı alkol tüketiminin bırakılması, yağlı ve kalorili yiyeceklerden uzak durulması, steroid ya da testosteron ilaçlarının kesilmesi ilk adım olmalı. Tüp bebek son çaredir. Tedavi bazen uzun süre alabilir ama genelde 3-6 içerisinde bir neticeye ulaşılır. Çünkü testislerde sperm üretimi yaklaşık 74 gün sürer. Dolayısıyla, tedavinin sonucunu görmek için bu sürenin beklenmesi gerekir. Hiç kuşkusuz burada kadının da durumu ayrı bir değerlendirme konusudur. O nedenle çiftlerin birlikte ele alınması son derece önem taşır. Sperm ömrü için en önemli kriterlerden biri havadır. Havaya maruz kalan sperm ölür. Havadan ölmesinin sebebi, oksijene maruz kalması değildir. Hava ile temas eden sperm, kuruduğu için ölür. Bu çatı altında, spermin ne kadar yaşayacağı, bulunduğu yüzey, ortam ve şartlarla ilgilidir. Sperm dış ortamda ne kadar yaşar? sorunun cevabını vermeden önce, spermin ilişki sonrası kadın rahminde 5 gün kadar yaşayabileceğini belirtelim. Spermin yaşamasına ortamın kuru olması engel olduğundan, kuru bir giysi, kuru bir yatak sperm için ömrü kısaltan ortamdır. Banyo, küvet gibi ıslak ortamlarda, sperm daha uzun yaşayacaktır. Erkek, boşaldığında yaklaşık 100 milyon spermi serbest bırakır. Milyonlarca spermin ömrü, ortam, sıcaklık, nem ve hava faktörlerinden dolayı aynı olmayacaktır. Aşılama ve tüp bebek gibi, gebelik yöntemlerinde kullanılan sperm, bu yöntemin verimli ve başarılı olması için belirli prosedürlere maruz kalır. Tıbbi açıdan başarısı kanıtlanmış aşılama ve tüp bebek yöntemi için kullanılacak sperm, uygun sıcaklık şartları oluşturulmuş laboratuvar havuzlarında yüzdürülerek, gereksiz hücrelerden temizlenir. Bu işleme, sperm yıkamak denir. Yıkanmış sperm 72 saate kadar yaşayabilir. Dondurulmuş sperm, gereken ortamlar sağlanması ve değiştirilmemesi şartıyla sonsuza kadaryaşayabilir. Dondurulmuş sperm, ısıtılmaya başladığında, 30 dakika sonra oda sıcaklığına ulaşır. Sperm çözüldükten sonra tekrar dondurulamaz. Bazı araştırmacılar, çözülen spermin, dondurulmadan önceki yapı bütünlüğünün bozulacağını iddia etmektedir. Sıcak su bulunan bir küvette sperm, saniyeler içinde ölürken, ılık bir suyla dolu küvette birkaç dakika yaşayabilir. Kadının bu su içindeki sperme maruz kalması, vajina yoluna ulaşarak hamile kalması pek mümkün olmasa da imkansız değildir. Doğum kontrol yöntemlerinden biri olan spermisit yöntemi, spermleri öldürmez. Hareket sahalarını azaltan gebelik önleyici bir yöntemdir. Bedene bulaşan sperm için hayatta kalma süresi, tenin sıcaklık ve nem oranına bağlı olarak değişir. Spermin kurumasına engel sıcaklık ve nemli bir bedende, spermin ömrü birkaç gündür. Spermin dış ortamda maruz kaldığı ortam şartlarına göre ömrünün değişken olmasının yanı sıra; erkeğin stres seviyesi, aşırı sıcak hava, kullanılan bazı ilaçlar ve sağlıksız beslenme de sperm ömrünü etkileyen faktörlerdir. Sperm, erkeğe ait üreme hücresidir. Testislerde oluşan bu hücrelerin üretimi ergenlik döneminde kısmında döllenme sırasında yumurtaya aktaracağı kalıtsal bilgiyi DNA taşır. Baş ve hareketli bir kuyruğa sahiptir. Spermler yoğun kıvamda bir sıvının içinde bulunurlar. Bu sıvının ismi menidir. Bir sperm hücresi 72 günde oluşur. Yani şu anda kullanılabilir bir spermin oluşumu 72 gün önceye dayanır. Bir çiftleşme sırasında 100 - 300 milyon sperm salınır. Vajinaya boşalan spermlerden 25-30 tanesi yumurtanın yakınına ulaşır, ancak yumurtayı sadece tek bir sperm dölleyebilir. Bir sperm bir yumurta hücresine ulaştığında, yumurtaya girmek için kuyruğunu dışarıda bırakıp, yumurta zarını deler, geçer ve yumurtayı döller. Spermin başı bir hücre çekirdeği gibidir. İçinde genetik şifre ve DNA vardır. Sperm yumurtayı döllediğinde kromozomlar çoğalır ve buna göre cinsiyet belirlenir. Kromozomlar tek halde oluşup, çifte bölünürler ve bölündükleri zaman doğacak bireyin cinsiyeti belirlenir. Eğer kromozomlar XX şeklinde ise çocuğun cinsiyeti kız, eğer XY ise çocuğun cinsiyeti erkek olur. Ülkemizde her 100 çiftten yaklaşık 15’inde kısırlık sorunu bulunduğunu düşünürsek; bunların yaklaşık yüzde 40’ı erkeğe bağlı ortaya çıkmaktadır. Genellikle kısırlık problemi söz konusu olduğunda anne adayı tek başına doktora gider. Bugün aksine öncelikle erkek faktörü sayımı Sperm analizi, geçirilen hastalıklar göz önünde bulundurularak hastanın sağlık durumu gözden geçirilerek yapılmalı ve analiz sonucunun olumsuz olduğu durumlarda 3 ay sonra tekrarlanmalıdır. Basit bir soğuk algınlığı bile sperm sayısını ve kalitesini bozar. Sigara, alkol, uyuşturucu maddeler, ilaçlar sperm üretimini bozar, hareketini ve yapısını olumsuz etkiler. İdeal cinsel perhiz süresi ortalama 4 gündür. Sağlıklı bir sperm sayımı mutlaka tam donanımlı bir laboratuvara sahip başarılı bir tüp bebek merkezinde yapılmalıdır. Normal meni miktarı 1,5 ile 6 ml arasında değişir. Sperm sayısının ml’ de 20 milyon ve üzeri, hareketliliğin % 40 ve üzeri, normal yapıdaki sperm oranının ise % 14’ün üzerinde olduğu meni örnekleri normaldir. Spermiogram Testi Nedir? Menide sperm sayısının, hareketliliğinin incelemesidir. İnceleme için; -2-5 günlük cinsel perhiz olmalıdır -İnceleneceği laboratuvara en geç 60 dakika içinde ulaştırılmalıdır. Meni incelemesinde; miktar, renk, koku, akışkanlık, sıvılaşma süresi değerlendirilir. Sperm sayımı yapılır, spermin hareketliliği ve yapısı değerlendirilir. Menide lökositlerin ve mikroorganizmaların varlığı incelenir. Meni incelemesinin sonuçları, cinsel perhiz süresine, mevsime, geçirilmiş hastalıklara, strese, alkol ve sigara kullanımına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Kesin sonuca varılmadan önce birer ay ara ile 3 kez meni incelemesi yapılmalıdır. Sperm sayısı neden düşüyor? Sperm oluşamamasının sebeplerinin bir kısmı genetik olarak gösterilmektedir. Ancak değiştirilebilecek faktörlerin dikkate alınması çok önemli. Örneğin, çocuk yaşta geçirilen kabakulak veya inmemiş testis, sperm sayısındaki düşüşle yakından ilgili olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla, testisler çocukluğun ilk 6 ayı içinde inmediğinde kalıcı sorunlar yaşanmaktadır. Çocukluk döneminde düzenli muayenenin ve kabakulak aşılarının ihmal edilmemesi gerekmektedir. Çevre kirliliği de spermin azalmasında önemli etken. Özellikle midye gibi deniz ürünlerinin de sakıncalı olduğu bildirilmektedir. Midyenin suyu süzen bir yapısı var. Bu da civa, kurşun gibi ağır metallerin vücuda girmesine yol açabilmektedir. Aynı zamanda sigara kullanımı ve alkol tüketiminin de yine sperm sayısını azaltan faktörler arasında yer aldığı vurgulanmaktadır. Sıcak ortamların sperm oluşumu üzerinde olumsuz etkisi olduğu, vücut ısısının 37 derece olduğu düşünülürse, testislerin sağlıklı sperm üretebilmesi için ısısının birkaç derece daha aşağı olması gerektiği bilinmektedir. Dolayısıyla sık saunaya giren, hamam ve fırın gibi sıcak ortamlarda çalışan erkekler kısırlık riskiyle karşılaşabilmektedir. Bunların yanı sıra hormon kullanılarak yetiştirilmiş beyaz ve kırmızı et gibi ürünler, erkeklerde sperm sayısını düşürmektedir. Bütün bunların sonucunda; günümüzde daha çok erkek kısırlık problemiyle karşı karşıya kalmakta ve tüp bebek , mikroenjeksiyon tedavilerine başvurmaktadır. Kök hücresinden sperm elde edilebilecek Menisinde sperm olmayan erkeğin testislerinden biyopsi alınarak sperm aranır, bulunan sperm yumurtaya enjekte edilir. Sperm bulunamaması durumunda kaydedilen en önemli gelişme; Hollanda’da yapılan çalışmalar sonucunda vücuttan alınan kök hücrenin sperm yerine kullanılabilmesidir. Bizim hücrelerimizde 46 kromozom var. Ancak yumurta ve spermde 23 kromozom mevcut. Anne ve babadan gelen kromozomlar birleştiği zaman 46 kromozomlu bir hücreyi oluşturur. Bu gelişme ile; insan vücudundan alınan bir kök hücrenin, kromozom sayısı yarıya indirilerek, sperm yerine kullanılabileceği bildirilmektedir. Bu aşamada belki de yakın bir gelecekte, sperme gereksinim olduğunda kişinin eşinden alınacak kök hücrenin veya başka bir hücrenin kromozom sayısı yarıya indirilerek çiftin bebek sahibi olmaları Tüp Bebek Merkezi Op. Dr. Banu Aygün • 04 Şubat 2020 - 1011 • Son Güncelleme 04 Şubat 2020 - 1017Domatese rengini veren 'likopen'in, sperm kalitesini hem şekil hem de yüzme kapasitesi açısından artırdığı kanıtlandı. Yakın gelecekte anormal sperm üretimine ve fonksiyonuna bağlı problemlerin çoğu, girişimsel tedavilere gerek kalmadan çözülebilecek• 04 Şubat 2020 - 1011 • Son Güncelleme 04 Şubat 2020 - 10171Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Betül Görgen, İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi’nde yapılan araştırmanın detayları hakkında şu bilgileri verdi "12 haftalık çalışma süresince 19-30 yaş arasındaki sağlıklı gönüllülerden oluşan katılımcıların yarısı günde 14 mg laktolikopen, geri kalan yarısı da plasebo 40 artış sağladı Ne araştırmacılar ne de gönüllü katılımcılar kimlerin laktolikopen kimlerin plasebo aldığını bilmiyorlardı. Çalışmanın başında ve sonunda katılımcılardan sperm örnekleri kullanan katılımcılarda sperm hareketi hızındaki artış ve morfolojik düzelme oranı yüzde 40 olarak farkı beklemiyorduk' Sheffield Üniversitesi Onkoloji ve Metabolizma Bölümü’nden Prof. Allan Pacey, çalışmanın sonunda tablet kullanan ve kullanmayanların sperm parametreleri arasındaki bu farkı gerçekten beklemediklerini açıkladı. 4'İnanılmazdı' Hatta sonuçları gördüklerinde nerdeyse sandalyeden düşmek üzere olduğunu görülen hareket ve morfolojik açıdan düzelme inanılmazdı."5Bu çalışmanın bir sonraki adımının daha çok katılımcıyla ve bebek sahibi olmaya çalışan çiftler üzerinde yapılması gerektiğini belirten Betül Görgen, ilk basamaktan elde edilen olumlu sonuçların yeni yapılacaklar açısından umut verici olduğunu sözlerine ekledi.

sperm kesesi kaç günde dolar